9 Mart 2010 Salı

Seyrüsefer Notları


Sevgili blog, gün geçmiyor ki yolculuklarda enteresan olaylarla rastlaşmayayım. Dayanamadım yine, birkaçını aklıma not alıverdim. Yaptığım ilk saptama çığırtkan beyabilerle ilgiliydi. Bavulu yaramazlık yapmış ama ayak direyen bir çocuğu kolundan tutmuş sürür gibi çekiştirip bir yandan da kendisiyle kavga ederken (sağa sola yalpalayıp dengemi bozuyordu) çığırtkanların alanlarından geçiş yapmam gerekti. Personeli oldukları otobüs firmasının önündeki yolu egemenlik bölgesi olarak belirleyen bu sert görünüşlü, çakmak gözlü beyabiler bana geçmiş zaman kabadayılarının otobüs terminali versiyonları olarak geleneğin yaşatıldığını gösterdi. İçlerinden biri öyle çalımlı yürüyor, öyle tok bir sesle "bilet" diye haykırıyordu ki omzuna bir ceket, eline de bir tesbih verip gerçek bir kabadayı görüntüsü elde etmek içten bile değildi. Buradan namlı geçmiş zaman kabadaylarımızın ruhlarına bir selam yollamak isterim.

Oturup otobüsümün gelmesini beklerken karşıma çıkan yaşlı bir çift günün not alınası ikinci maddesini oluşturdu. Belli ki hijyene çok önem veren insanlardı. Biri çekçekli biri de saplı olan her iki bavul da bir milimlik boş alan bırakılmayacak usülde çöp torbalarıyla sarılıp sarmalanmıştı. Ben nedense kadının çok titiz olduğunu hayal ettim. Evine bavullar kanalıyla bir gıdım toz-toprak girince ya da bavullarının üzerine bir damla kir leke filan bulaşınca deliren türden bir kadın olabilirdi pekala. Bir an yakınımda durdu çift ve aniden birbirlerine bağırmaya başladılar. Belli ki adam yolculuk asabiyeti denen illete, kadınsa yolculuk dırdırı denen dişil hastalığa sahipti. Oracıkta öfkeyle bağrışıp hırlaştılar. Adam bavulları da alıp çekip gitti. Kadın ne yapsın, mecburen süklüm püklüm peşine düştü adamın. Ben de kendi adıma korkulara boğuldum. Sonra da büyüyünce böyle insanlar olmamaya karar verdim. Ama ürküntüm uzun süre devam etti...

Otobüs yolculuğu esnasında ilgimi çeken en önemli şey, çevremdeki bütün koltuk ekranlarında aynı programın açık olmasıydı. Evet efendim, Kelekteyiz programının halkım üzerindeki gücünü gözlerimle görmüş bulundum. Bu nefaset programdan not aldığım birkaç şahane cümleyi sizlerle de paylaşmak isterim:

- "Temizlik başta gelen alternatiflerden biri olmalı!!!"
- "Önyargıya uğramamak lazım!!!"

Bu noktada susarak cümlelerin anlamsal derinliğiyle sizleri başbaşa bırakmak isterim.

0 yorum:

Yorum Gönder