24 Nisan 2010 Cumartesi

23 Nisan ve Teenager'lar


İstanbul gemilerinin nasıl tımarhaneye dönüşebileceğini ve akşam vakti buz gibi boğaz sularına (boğulma pahasına da olsa) atlayarak canını kurtarma isteğine direnmenin ne demek olduğunu deneyimledim dün akşam. Bre İstanbul gençleri! Bu nasıl bir 23 Nisan ruhudur ki, mini mini veletlerin bayramını kendinize mal edip davulunuzla zurnanızla ve dahi tefinizle gemilere doluşursunuz? Bu nasıl bir 23 Nisan şenliği anlayışıdır ki o gemileri 3. sınıf düğün katılımcısı ruhu ile böğürerek şarkı söylenen ve çığlık çığlığa konuşarak çiftleşme çağrısı usülünde garip sesler çıkarılan bir kakofoni ortamına dönüştürür, üstüne bir de göbek atıp şıkıdım şıkıdım oynarsınız? Hayır 19 Mayıs'ta olsak bir miktar anlamlandıracağım olayı. Çocuk bayramı ulen? Bu nasıl bir şenlik anlayışıdır?

Sinir eziyetini yaşadığım o kabus 1 saat 15 dakika boyunca hayatımın mutlu ve huzurlu bütün anları film şeridi gibi gözümün önünden aktı be sevgili blog! O anları hatırlamaya çalışarak ayakta kaldım. Ama her yerden bir teenager fışkırıyor, her noktadan teenager böğürtüleri duyuluyor, ayağımın altında hamam böceği misali teenager kaynaşıyordu! Adadan aldığım huzur 1 saat 15 dakikada yerle yeksan oldu. Beynim o kadarcık süre içinde out of order konumuna geçti. 23 Nisan'da böyle olan liseli veletler, 19 Mayıs'ta korkarım gemilerin yönetimini korsanlık yaparak ele geçirirler!!!

0 yorum:

Yorum Gönder