Benim 80'lerim

Takvimler iki binli yılları gösterirken eline düştüğüm bir kuaför sayesinde ruhunun hala yaşatıldığına şahit olduğum nefaset zamanlardı 80'ler.

Kuaför kişisinin ustalığını sergileyeceği model hafif dalgalı bir saç kesimine eklenmiş kaküldü hepi topu. Ancak ruhunda 80'li yıllar nostaljisini barındırıp büyüten kuaför kişisi, sanatını sergileyebileceği en doğru insanın ben olduğuma karar verdi bir anda. Dönüp aynaya baktığımda kafamda yeni bir Serpil Çakmaklı zuhur edivermişti zira! Deli gibi kabaran saçların arasından patlak veren bukleler özenle didiklenerek çılgın bir kakafoni yaratılmış, dümdüz uzanan kaküller de genel manzara ile alabildiğine alakasız, gözlerime giren mısır püskülleri halinde bırakılmıştı. Sakince dönüp bir "kelebek toka" rica ettiğimde kuaför kişisi bana anlamayan gözlerle baktı. Anlaşılan onun için nostalji sadece bir noktaya kadardı.

İşte böyle bir şeydi 80'li yıllar. Serpil Çakmaklı saç modeli kadar mizahiydi o zamanlar hayatımız. Bir yandan acılı arabesk filmler girerdi vizyonlara. Kıyafetlerinin omuzları alabildiğine vatkalı, saçları kabartılmış, yüzleri boya küpüne batırılmış kadınlar güzellik timsali olarak "allah, allah, allah, allah bu neasııll sevmeaakk" temalı filmlerde boy gösterirdi. Bir yandan karışık yabancı pop müzik kasetleri kapışılırdı dükkanlarda. Wild Boys şarkısı dillere felesenk olurken, Duran Duran usülü hafif tavuk dötünü andıran biraz da yoluk saç modelleri erkeklerin aklını başından alırdı. Ebeveynlerden yalvar yakar almaları istenen çuval kıvamında kot montların üzerine Madonna'lı rozetler takılır, en çok rozeti takan en bi takdir edilen olurdu. Converse'lerin baş rakibi terlik misali arkasına basılarak kullanılan rugan yumurta topuklar, kıyafetlere iliştirilen rozetlerin en kral alternatifi de özenle açılmış kıllı göğüslere iliştirilen altın madalyonlardı.

Kısacası, batının 80'ler rüzgarıyla doğunun 80'ler yorumu birbirinin içine geçmiş, içinden çıkılmaz ve projektörle aransa bulunmaz acaiplikte bir füzyon yaratmıştı.

delice

ve

unutulmazdı!